Artık bıkkınlık yaratan ve öfke katsayımı artıran durumdur.

Bu süreç çok garip bir şekilde evrimleşti. Önceden reklam televizyon ve bu platformda yer alabilecek kısıtlı sayıda insanın kontrolündeydi. Ancak şu an elinizi attığınız her yerde ulaşmak istediğiniz şeyden çok reklam var. Bunun dijital-algoritma kısmıyla çok ilgilenmiyorum, devir değişti kabul edilebilir. Kendimden örnek vermek gerekirse en son ne zaman televizyon izleyip bir reklama maruz kaldım hatırlamıyorum. Benim daha çok takıldığım konu sosyal medya uygulamaları üzerinden yürüyen reklam olayı. Fiziken güzel olan -cinsiyet fark etmeksizin- herkes reklam alıyor. Karantina vs derken evde geçen sürede çok fazla sosyal medyada vakit geçirdik. Artık midemi bulandırmaya başladı bu durum. Kolay bir örnek: 20 yaşında olan ve hiçbir vasfı olmadan yaşam koçu olduğunu iddia eden bir profil 70-75 bin takipçiye sahip. Yulaf ve yumurta çırpın tavsiye veriyor öyle derin düşünmeyin. Profili inceliyorum günde en az 20 civarında hikaye atıyor ve tamamına yakını kaydırınlı maydırınlı reklam. En son dün denk geldim ve mevcut fiyatı 800-1000 lira olan güneş gözlüğünü işbirliği dahilinde alıp link bıraktığını gördüm. Aynı gözlüğün muadilini almak için birtakım şeylerden feragat etmeyi aylardır hesaplıyorum. Üstelik bir emek verip öğretmen oldum, sabah akşam özel çocuklarla ilgileniyorum. Ancak yine söylüyorum hiçbir vasfı olmayan bir insan kitle yönetimi ile rahatlıkla istediği hayatı sürebiliyor. Yani hayata kolunuzda bir altın bilezikle -fiziksel güzellik, güzel ses veya keşfedilebilirliği yüksek bir yetenek- gelmediyseniz harbiden hayat çok zor.

hemfikir bulabileceğimi düşünerek aylar belki yıllar sonra entry girdim. iyi forumlar.

2017 model 1.4 fire motorlu hatchback urban plus modeline sahip olduğum araçtır. Motoru vasat övülecek tek bir yanı yok. Motor eski bir motor ufak tefek modernizasyonlar var sadece. Beklentim zaten düşüktü atmosferik olması hasebiyle ancak hem beygir hem de torkunun düşük olması çok can sıkıyor, araç ağır sayılabilecek bir ağırlığa sahip unutmadan.

Motoru dışında beni üzen hiçbir noktası yok bu fiyat bandında alınacak en makul araba olduğunu düşünüyorum. 6 airbag, 5 inç bilgi eğlence ekranı, çarpışma önleyici fren sistemi, şehir içi direksiyon modu, viraj aydınlatma, tek yönlü dijital klima gibi özelliklere sahip. Benim ihtiyaçlarımı karşılıyor, yalıtım olarak fena değil özellikle rölantide sesi hayatta duymuyorsunuz ama camları biraz ince geliyor bana hız arttıkça ses ufaktan artmaya başlıyor.

Alacaksanız 1.6 multijet2 motorlu olanları tercih edin, araç cidden canlı ve keyifli. Bütçe düşecekse 1.3 dizel olan tercih edilebilir. Yalnız 1.3'lerin otomatik kombinasyonu yok. 1.6 e-tork motorun otomatiği var fakat hiç deneyimlemedim bir şey söyleyemem. En son tercihiniz 1.4 motor olsun, rampada sizi çok üzer.swh.

her mesleğin birtakım risk durumları mevcuttur. bir asker savaş anında silah bırakamaz, keza birçok savaşta görülmüş bu durumun sonu kaçanlar için pek hayırlı bitmemiştir. Aynı şekilde bir poliste asayişi sağlamakla görevli iken risk arttığında mesleği bırakmamalı. Bir öğretmen sınıfında gerçekleşebilecek her durumdan sorumludur, çocuk düşüp başını vurur beyin kanaması geçirirse bu öğretmenin sorumluluğuna dahildir.

istifa edenler sadece kendi ailelerini korumakla bencilce davranmışlardır, tedavi edilmeyi bekleyen insanların aileleri yokmuş gibi davranamazlar. Bakan gerekli yaptırımların uygulanacağını söylemişti zaten. bir pandemi sırasında görevi bırakmak gibi bir durum kabul edilemez. farklı eyaletlerden toplanarak wuhan'a götürülen sağlık çalışanları belki ülkemizin sağlık çalışanlarına ders olur. Çin bununla da kalmadı italya'ya sağlık ekibi ve tıbbi malzeme desteğinde bulundu. o insanların canı yok muydu? bu mesleği seçerken bunların gerçekleşme ihtimalini göz önünde bulundurmadın mı?

merakla sağlık bakanının açıklayacağı bilim kurulu kararını bekliyorum. gelmesi muhtemel, bunun sinyallerini içişleri bakanı da verdi. Gelmediği takdirde biz bu süreci çok sancılı atlatacağız temennim kuvvetli yaptırımlarla bugünden itibaren sokağa çıkma yasağının verilmesi. Birkaç ekonomik önlem de alındı kamu bankaları kaynaklı, onları da aktarayım.

yarasalar virüslere çok hızlı şekilde bağışıklık geliştirebiliyorlar bu sebepten dolayı virüsler yarasa vücudunda çabucak ürüyor. Diğer hayvanlara da bu virüsleri aktarabilmektedirler. bölünme sonucunda mutasyonlu gen ortaya çıkıyor, öğrendiğim kadarıyla 1/10000 ihtimalle var oluyor bu gen. insanlar ile hayvanların uzun süre etkileşimiyle virüsler insanlara geçebilmekte. insana geçen çoğu virüsün yarasa kaynaklı olduğu düşünülmektedir.

herkese iyi karantinalar. dün yapılan açıklama ile vaka sayımız 947 ve kayıp sayımız 21 oldu. Sayılarda olumlu ve olumsuz yönler var. Olumlu kısım günlük vaka sayımız bir önceki güne göre 80 azaldı, oran olarak %22.5 gibi bir yüzdeye denk geliyor. sadece takıldığım bir nokta var günlük 3 bin test inanılmaz az bir sayı, kore gibi bu sayıyı on binlere çıkarmamız gerekiyor. olumsuz kısım ise ölüm oranımız artmakta mevcut vaka sayısından her 45 kişiden birisi hayatını kaybediyor. Enfeksiyon tamamen ortadan kalkmadığı için mortalite adına çıkarımda bulunmak mantıklı olmuyor fakat şu an enfekte olan bireyler içerisindeki ölüm oranımız %2.20 civarlarında. Yaşları açıklanmadı fakat yine yaşlı kesimden olduğuna dair bilgi verildi.

Şu an dünya genelinde enfeksiyonu tamamlamış 110 bin kişi var. Bunların 96 bini iyileşti 13 bini de hayatını kaybetti. yani 8 kişiden birisi hayatını kaybediyor ve oran olarak %12'lerde seyrediyor. Sanılanın veya lanse edilenin aksine virüsün öldürme oranı %3-4 falan değil.

Şunu da söylemeliyiz. Şu an iyileşen, hayatını kaybeden ve hala hastalıkla uğraşan total 310 bin insan var. salgının başlangıcında hasta sayısının az olması sağlık müdahalesinin ve sağlık hizmetlerinin hızlı ulaştırılması ile ölüm sayısı olabildiğince kontrol altında tutuldu. ancak artık sayı arttıkça hizmetler de yetersiz kalacak ve birçok ülkenin sağlık sektörü çökecek. Bununla birlikte ölümler ve ölüm oranı mutlaka artacaktır. Yani bundan sonra ölüm 100.000 hasta içerisinde %15'leri bulabilir. Bir sonraki 100.000 hasta için %18-20'leri bulabilir. özellikle italya'da halen pik noktasına ulaşmamış olması ölüm sayısını oldukça yukarı çekecektir. Belki yanılacağım kullanılacak ilaçlarla birlikte ölüm oranları daha aşağıya çekilecek ve umarım böyle olur.

çok üzülerek, insanımız hala olayın vahametinin farkında değil. bizim muadil ülkeler kadar kaynağımız bulunmamakta. alacağımız bireysel ve kitlesel sıkı önlemlerle bu süreci atlatmalıyız. Virüsün insan bünyesine uyum sağlaması, bağışıklık kazanmamız çok uzun süre alabilir. Salgınların genel seyri sıcaklıklar arttıkça etkililiği azalmaktadır. Sars 2002 kasım ayında başlamış ve 2003 temmuz'da son vakanın görülmesiyle salgın ortadan kalkmıştır. Mers ise daha uzun süre toplum içerisinde kalmış fakat bulaşıcılığı ncov-19 ile kıyaslanmayacak düzeyde azdı. en azından 1 ay kadar dişimizi sıkıp insanlarla etkileşim halinde bulunmadan bu durumu atlatmalıyız. Umarım yayılma hızı azalır ve kayıp sayımız en minimal seviyede kalır.

Sanılanın aksine virüs, deniz ürünlerinin satıldığı bir pazardan çıkmıştır. 2 tezgahtar ve bir müşteri zatürre semptomları gösterince hastaneye gidiyorlar. Ancak bir salgın olmadığı, münferit olaylar olduğunu söylüyor doktorlar. Devamında vaka ve yayılma artınca olayın bir salgın olduğu ortaya çıkıyor. Yani doğrudan yarasa çorbasından geçmiş bir durum değil. Muhtemelen o deniz ürünleri pazarında vahşi birtakım hayvanlar da satılıyordu. Tezgahtarlar bu hayvanların olduğu yerde fazlaca vakit geçirince virüsü kapıp enfekte oldular. Zaten devamı malumunuz çin hükumetinin olay sıcakken önlemleri sıkılaştırmaması ile durum buralara kadar geldi.

Günlük olarak sayıları takip ediyorum ve paylaşılan yabancı-yerli kaynaklardan bilgi edinmeye çalışıyorum. ilk olarak belirtilerden bahsedeyim: ilk 41 vaka incelendiğinde 40'ında yüksek ateş, 31'inde öksürük, 22'sinde nefes darlığı ve yalnızca 1 vakada ishal görülmüştür. Başta soğuk algınlığı gibi ilerleyen hastalık daha sonra grip haline dönüşmekte ancak oldukça ağır geçen bir grip olmaktadır. BBC'nin hastalığı atlatmış bireyle yaptığı röportaj ile detaylı bilgiye ulaşabilirsiniz. Sonraki evre ise akciğerlerde sıvı birikmesiyle meydana gelen zatürre süreci. En zorlu kısım burası oluyor, gerekli oksijen miktarı sağlanamaz ise birey ciğerlerine dolan sıvı ile hayatını kaybedebiliyor. TAbi ki bu denklemde bireylerin yaşları, bağışıklık seviyeleri ve kronik hastalığı bulunup bulunmaması çok büyük önem arz ediyor.

Buraya kadar bahsettiklerim aşağı yukarı her gün televizyon bültenlerinde veya sosyal medyada okuduğumuz şeyler. Gelelim bu virüsün ülkemizdeki durumuna. ilk vakayı 10-11 mart tarihinde tespit ettik ve geçen 10 günün sonunda toplam vaka sayısı 359 oldu. Maalesef 4 vatandaşımızı da kaybettik, kaybettiğimiz vatandaşlarımızın yaş ortalaması 78 yani risk grubunda yer alan bireylerdi. Ülkemizde salgın öyle veya böyle hızla artmakta ve bu durumdan oldukça endişeliyiz. Sürekli muadil ülkelerle kıyas içerisindeyiz özellikle italya ile. Bu konuya binaen birkaç şey söylemek istiyorum. Artan vaka sayımızda bana göre iki ihtimal var birisi nispeten olumlu diğeri ise kötü senaryo. ilkinden başlayacak olursak, bakan ilk vaka ile birlikte yakın çevresinin karantina altına alındığını açıklamıştı ve devamında gelen vakalar bu bireyle ilişkili olanlar ve yurt dışı girişli olan bireylerdi. Daha sonraki günlerde vakaların hangi çevreden olduğuna dair bilgiler verildi ve yine karantina altında olan bireyler olduğunu öğrendik. Şayet bugün açıklanan vaka sayının çok büyük kısmı karantina altına alınan bireylerden ise bu konumda kendimizi diğer ülkelere göre daha şanslı sayıyorum. Çünkü enfeksiyon olabilecek potansiyel risk grubumuz belli. Umreden gelen vatandaşların sayısının çokluğu da vaka sayımızın birden artmasında etkili olabilir. ikinci ihtimale yani kötü senaryoya gelecek olursak. Yurt dışından gelen bireyler ve umreden gelen bireyler sorumsuzca davranıp kendilerini karantinaya almadılar ve birçok insanla etkileşim halinde bulundular. Bu durumda salgının çapı iyice artmış ve potansiyel risk grubunun tespitini yapmak zorlaşmıştır. Halkımızın halen gerekli olmadığı sürece evinizden çıkmayın uyarılarını dikkate almadığını düşünürsek 2. senaryo ile başımız büyük dertte olacaktır.

Başta sağlık bakanı ve sağlık çalışanlarını tebrik etmek gerekiyor oldukça özverili çalışıyorlar. Ben bahsettiğim ilk ihtimale inanıyorum ve öyle olmasını umut ediyorum. Alınacak daha verimli tedbirler ile vaka sayısını stabil tutup hastalara gerekli müdahalenin daha olanaklı şekilde yapılacağına inanıyorum. Aşı konusunda da testler başladı ancak uzun vadede bu aşıların ne gibi yan tesiri olacağı konusunda fikir elde etmek için beklememiz gerekiyor. Bunun da 12-18 ay kadar bir süreç alacağı konuşuluyor. iran ve çin geliştirdiği ilaçla hasta bireylerde verim aldığı da haber yapıldı umarım doğrudur ve yaygınlaşır.

Vatandaş olarak üstümüze düşen tedbir almak ve evimizden çok değil 10 gün kadar çıkmamak. işi olanlar için çok üzgünüm nasıl bir çözüm yolu bulunur bilemiyorum. Sokağa çıktıkları her an potansiyel risk grubuna dahil olmakla beraber ailelerine de o virüsü bulaştırma ihtimalleri doğuyor. inşallah bu süreci olabilecek en az hasarla ve kayıpla atlatırız.

Clio 150 bin lira
Megane 200 bin lira
symbol 130 bin lira
Talisman 275 bin lira..

şu fiyatlara son bir iki ayda araç satıldı mı çok merak ediyorum. para babalarına üzülmüyorum olan işçiye olacak.

7 gündür kayıp olan güzel çocuğumuz maalesef ölü bulunmuştur. bedeninin üzeri taşlarla örtülü bir şekilde bulunmuş yani öldürülmüş olduğu kesindir. okula gideceğim heyecanı yaşarken hayattan koparılmıştır. çocuk tecavüzcülerine, katillerine ödül gibi cezalar veren devlet bir gün olsun o çocuğun ailesinin yerine kendisini koysun. hakim karar verirken buna göre karar versin, yasalar-kanunlar oluşturulurken bu çocuklar gözlerinin önüne gelsin.

diyecek çok söz var fakat kâr etmediği aşikâr. mekanı cennet olsun güzel çocuğumuzun. kaçıran, öldüren ve istismarda bulunanların yüzü gülmesin, zindanda çürüsün.

an itibari ile 1.5 dci easy-r şanzımanlı touch paket donanımlı Renault symbol 128 bin liradan kendisine alıcı bekliyor. evet yanlış duymadınız tamı tamına 128 bin lira vererek bir teneke sahibi olabilirsiniz. basit bir hesapla 80 ay asgari ücret karşılığı çalışıp aldığınız tüm parayı olduğu gibi biriktirirseniz bu araçtan alabilirsiniz ha 80 ay sonra 150/160 olmazsa..

hb kardeşi Clio icon ise 153 bin liradan alıcı bekliyor. b segment araçların bu fiyatlara satılması yalnız ve sadece büyük Türkiye'ye yakışır.

Beypazarı uzun zamandır en beğendiğim maden suyu markasıydı ama birkaç ay önce tekir marka maden suyu içme fırsatım oldu ve kesinlikle tekir piyasanın en iyisi. asidini çok beğendim ağızda böyle fokur fokur eden cisnten. swh.

çok fazla satan yer görmedim ama denk gelirseniz muhakkak deneyin beğeneceğinize garanti verebilirim.

ülke içindeki doların kura ne gibi bir katkısı olacak merak ediyorum sayın cumhurbaşkanı. hadi topyekûn döviz ve altın bozdurduk dolar 10/15 kuruş düşüş yaşadı peki yarın ne olacak? bu kere elimizde bozduracak dolar veya altın da kalmayacak. günü birlik çözümlerle memleketi bu hale getirdiniz birinizde çıkıp ülkeye yatırımcı getirmemiz lazım, siyasi ve ekonomik anlamda güvenirliğimizi artırmamız lazım demiyor.

bu tarz çıkarımları halk arasında yapmayın ya hain ilan ediliyorsunuz ya da felaket tellalı.

Ponziden öte kara para aklamanın temiz yolu. Eninde sonunda patlayacaktır ama bugüne kadar parayı vuran harbiden vurdu. 200 bin tl ile girenler aşağı yukarı 550-600 tl yaptılar paralarını.

Network, saadet zinciri ve şimdi de bu. Kolay kazanç cezbediyor ama ya batarsa düşüncesi birçok insanı geriye itiyor.

erkan oğur üstad.

https://www.youtube.com/watch?v=J8IamfOsmjY

ekonomi nereye büyüyor? piyasadaki enflasyonun farkında değilsiniz herhalde. Geçen yıl 15 lira olan çay bu yıl 20 lira %30 artış demek. Geçen yıl mazot 4 lirayken bu yıl 5.20 %25 eder. geçen yıl 80 kuruş olan ekmek şu an 90 kuruş 1 lira. ekmek hesabı basit geliyor ama hesaba vurduğumuzda %15-20 zamlandığı görülüyor. peki verilen zamlar ne kadar? memura 3+3 işçiye o bile yok. Siz uyumaya devam edin soyguna devam etsinler. Ulan devlet araba camındaki filmden para kazanmak için düşer mi? mtv ve ötv düzenlemelerine hiç girmiyorum bile. yattan, gemicikten vergi almayanlar sodadan gazlı içecekten vergi alacaklar.

4.7 olur mu olur. Ülkede inşaat dışında hiçbir yatırım gerçekleştirilmiyor. ihracat meyve, sebze ve hayvansal ürün dışında yok denecek kadar az. Bu parlak olmayan bilgiler ışığında olumlu düşünemiyorum.

bedenler kefensiz, bombalar yağar sebepsiz
kimse demez sen bebeksin cenazen bile çelenksiz.

kezzo - güne doğma diyor.

Takipçi sayısına göre belirlendiğini düşünüyorum yani en azından entry giren yazarlardan edindiğim sıralama bu şekilde.

4. Ligdeyim hocam.

Okuduktan sonra aydınlanmayı yaşamayan fedöcüdür.

Hatta cam filminin yasaklanmasının nedeni vatandaşların güneş sayesinde d vitamini almasıdır.

Jean Reno ve natalie portman bir yana gary oldman'ın şahane oynadığı filmdir. Psikopat mafya rolünün gerçekten hakkını vermiş. Natalie portman'ın restorandaki gülme sahnesini unutamıyorum. swh. Jean reno rutin yaşayan ve bir o kadar duygusal olan tetikçi rolünü gayet iyi oynuyor.

izlemediyseniz mutlaka izleyin. bana göre Oscar kazanamamasının nedeni 94 yılında çok dişli rakiplerle yarışa girmesidir. Kendi film listemde kesinlikle ilk 10'a koyarım.

sen daha iyilerine layıksın.